Translate

Haberler

İki ülke arasında uzay gerginliği

NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu dışında Rusya ile tüm ilişkilerini askıya aldı.




AA
Güncelleme: 14:30 TSİ 03 Nisan. 2014 Perşembe
Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) dışında Rusya ile ilişkilerini askıya aldı.
Çalışanlara gönderilen notta, Rusya'nın Ukrayna'da izlediği tutum nedeniyle NASA personelinin Rusya'ya gidemeyeceği, Rusya'dan konuk ağırlayamayacağı, Rus meslektaşları ile telekonferansa katılamayacağı ve elektronik posta gönderemeyeceği açıklandı.  UUİ ile ilgili etkinlikler ise yeni uygulamadan muaf tutuldu.
NASA tarafından yapılan açıklamada, uzay istasyonunun güvenliği ve sürekliliğinin sağlanması için Rus Uzay Ajansı ile işbirliğine devam edileceğinin altı çizildi.Amerikan uzay mekiklerinin 2011'de emekliye ayrılmasının ardından uzay istasyonuna yapılacak seferlerde Rusya'ya bağımlı hale gelen NASA, astronotlarının UUİ'ye gidip gelebilmesi ve gerekli eğitimleri alması için Mayıs 2013'te Rus Uzay Ajansı ile anlaşmasını yenilemişti.
NASA, Rus Uzay Ajansı'na 424 milyon dolar ödüyor. Anlaşmaya göre bir astronotun uzay yolculuğu, NASA'ya 70,6 milyon dolara mal oluyor.


NASA Güneş'teki patlamayı görüntüledi

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) güneşte yaşanan bir patlamayı görüntüledi.



NASA'nın yayınladığı görüntülerde Güneş yüzeyinde çok sayıda patlama meydana geldiği görülüyor.Bu patlamalar sırasında yüksek oranda radyasyon açığa çıkıyor.Patlamaların şiddetli olması durumunda dünyadaki uydu ve iletişim simyallerinde aksaklıklar oluşabiliyor.

Satürn’ün uydusunda dev okyanus


Satürn gezegeninin en büyük uydusundaki buz yüzeyinin altında bir okyanus olduğu öne sürüldü.



Bilim insanları, Satürn gezegeninin 6. büyük uydusu Enceladus’un buz yüzeyinin derinliklerinde dev bir okyanus olduğuna dair en net delilleri buldu.
Konuyla ilgili bilim dergisi Science’ta yayımlanan araştırmaya göre; yaklaşık 500 kilometre çapındaki Enceladus’un içinde büyük bir okyanus bulunuyor.
Uydunun yer çekimi özelliklerini inceleyen gök bilimciler, buz kaplı yüzeyin 30–40 kilometre altındaki okyanusun derinliğinin 10 kilometreyi aştığını belirtiyor.
Uzmanlara göre, söz konusu su kütlesi, bilinmeyen deniz canlılarına ev sahipliği yapıyor olabilir.
Enceladus’ta bir okyanus olabileceği teorisi, 2005’te NASA’nın Cassini uydusunun Güney Kutbu’nda su buharı ve buz püskürten volkan ağızları keşfetmesiyle ortaya çıkmıştı.
NASA’nın California’daki Jet Tahriki Laboratuarı’ndan Sami Asmar, “Uydunun yer çekimi varyasyonlarını anlamak için, hız ölçen radar silahı ile aynı prensipleri içeren Doppler Efekti yöntemini kullandık. Cassini’nin gönderdiği veriler, bize aşağıda bir okyanus olduğunu gösterdi” dedi.
Enceladus uydusu, İngiliz gökbilimci Frederick William Herschel tarafından 1789 yılında keşfedilmişti.

Güneşten 1 milyon kez daha parlak

Gökbilimciler bugüne kadarki en büyük sarı dev yıldızı keşfetti. Sarı dev, güneşten bir milyon kez daha parlak.




Merkezi Almanya'nın Münih kentinde bulunan Avrupa Güney Gözlemevi (ESO), Erboğa Takımyıldızı'nda keşfedilen sarı dev yıldızın çapının güneşten bin 300 kez büyük olduğunu belirtti.
Bilinen en büyük onuncu yıldızın güneşten bir milyon kez daha parlak olduğu açıklandı.
Araştırmacılar 'sarı hiper dev' olarak tanımlanan yıldıza eşlik eden bir başka yıldız daha tespit etti.

"Her iki yıldızın da birbirine sürtünecek kadar yakın olduğuna" dikkat çeken gökbilimciler, söz konusu "çifte yıldız sistemini bir fındığa" benzetiyor.
Sarı hiper dev yıldızlara stabil olmamaları nedeniyle nadir rastlandığını belirten ESO uzmanları, Samanyolu'nun tamamında buna benzer sadece 12 yıldız bulunduğuna işaret ediyor.

Cüce gezegen Ceres’te su bulundu


Güneş Sistemi'ndeki en ilgi çekici gökcisimlerinden Ceres cüce gezegeninde su buharı gözlemlendi. Bilim insanları bu gezegenin yüzeyinin altında Dünya'da olduğundan daha fazla tatlı su olabileceğini bildirdi.




DÜNYA'DAKİNDEN FAZLA SU CERES'TE OLABİLİR
Bilim dergisi Nature'da yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, Ceres'teki iki bölgeden uzaya buhar bulutu çıkışı olduğunu belirleyen gökbilimciler, buzdan gayzerlerden püsküren bu bulutların, gezegende suyun varlığına dair ilk kesin kanıt olduğunu bildirdi.
İspanya'da ESA bünyesinde yürütülen araştırmanın başındaki isim Michael Küppers, "İlk kez Ceres üzerinde su buharı olduğu kesinlik kazandı. Bu bize Ceres'in buzlu bir yüzeyi ve atmosferi olduğunu kanıtlıyor" dedi. Küppers ve arkadaşları, Ceres'in kayadan oluşmuş çekirdeğini saran kalın buz katmanı eritildiğinde, dünyadaki toplam tatlı su miktarından daha fazlasının elde edilebileceğini dile getiriyor.
Gezegendeki su buharına Güneş ışınlarının erittiği buz tabakalarının sebep olduğu, yüzeyin altında akışkan su bulunduğu ve bu suyun zaman zaman uzaya püskürdüğü düşünülüyor.
1801'DE KEŞFEDİLMİŞTİ
Ceres ilk olarak 1 Ocak 1801'de İtalyan gökbilimci Giuseppe Piazzi tarafından keşfedilmişti. Piazzi gördüğü cismi önce kuyruklu yıldız sanmış, daha sonra yaklaşık 4 yıllık bir dönüş periyodu olan dev bir asteroit olduğu anlaşılmıştı. Asteroitler arasında ilk keşfedilen olduğu için '1 numara' ile adlandırıldı. Aynı zamanda 50 yıl boyunca da 8. gezegen olarak sınıflandırıldı.
Gözlemler sonucunda şeklinin düşük yerçekimine sahip diğer asteroidler gibi düzensiz değil de küresel olduğu ortaya çıktı. Yüzeyinin su buzu ve karbonat, kil gibi çeşitli hidratlı minerallerden oluştuğu tahmin ediliyor. Yüzeyinin altında sıvı sudan oluşan bir okyanus olma ihtimali bulunan Ceres'in yüzey sıcaklığının yaklaşık eksi 38 derece olduğu sanılıyor.
Cüce gezegenin yüzeyini inceleyip haritalandıracak olan NASA aracı Dawn'ın 2015 yılının Mart ya da Nisan aylarında Ceres'e ulaşması bekleniyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder